davutoğluna
Takip et: @ErkanYazargan Tweet
DAVUTOĞLU'NA "Geçmişin Ağalığı'na İthafen"
Divan yolundan sahaflara giderken
Yağmur yağmış ıslanmış.
Kopan parçaları yeniden
Birleştirecekmiş.
Yemen'e kadar, Kafkaslar dâhil
Hem ulus devlet kurduk,
Hem yeniden Osmanlı
Deli desem, deli değil
Kapılmış bitmiş bir hayale.
Sen bakınca geçmişe
Padişah sarayları, şanlı ordular
Fermanlar.
Bense kül, yanmış, bitmiş
Özü çürümüş bir zorba.
Hem Türkmenim diyor
Katliamları görmüyor.
Libya, Mısır, Suriye
Ona göre sınırlar suni
Hepsi babasının malı
"Haçlı ordusu" tuzağına
Nasıl düştün Davutoğlu
Bir çomak, maşa lazımdı
Senden daha iyisi olamazdı.
Önce kendine dön bir daha
Edebalı'yı bul önce
O'ndan önce Bektaşi Veli
"Oğlum" dediler
"Zulüm ile abad olunmaz."
Olamadılar.
Sen kalkmışsın yeniden
Dolandırmaya milleti masallarla.
İhanettir bu senin yaptığın
Bilmezliktir, aymazlıktır.
Cumhuriyet kurulduğunda
Açlık, sefalet, yokluk, yobazlık
Boydan aşmıştı.
Millet yok olmuştu, olacaktı.
Senin sultanın canını zor kurtardı.
Ne çabuk unuttun.
Mustafa Kemal'e ölüm
Fermanlarını.
Kimdir seni kandıran
Yola koyan, yollandıran.
Gerçekten mi söylüyorsun bunları
Yoksa dalgamı geçiyorsun.
Geçen gün bakkalda
Emekli Mustafa amca:
"Anlamaz, anlayamaz, beyni afyonlu
İpi dışarıda maşa
Ne devrimden, Cumhuriyet'ten
Çekilen acılardan
Yokluktan, yoksulluktan
Pilini takan takmış
Kuran kurmuş, gidiyor yoluna
Ne diyeyim
Gözüne, dizine dursun
Umarım bir an önce uyanırsın."
26.03.2011
TOKAT